Türkiye’den sanatçı, küratör ve sanat yazarların üretim ve gelişim ortamlarını desteklemek, uluslararası sanat kurumları ve ağları ile etkileşimlerini artırmak amacı ile çalışan SAHA, farklı kıtalardan 27 sanat kurumuyla birlikte Dünya Hava Durumu Ağı anlamına gelen World Weather Network’ü oluşturdu.
Farklı coğrafyalardan sanatçı ve küratörlerle proje geliştirdikleri SAHA ofisinin tam karşısındaki tarihi gözetleme kulesi Galata Kulesi’ni İstanbul’un sembolik hava durumu istasyonu olarak konumlandıran SAHA, World Weather Network kapsamında m-est.org (Merve Ünsal, Özge Ersoy) ile işbirliği yapıyor. m-est.org editörlüğündeki SAHA Yazı Dizisi, bir yıl boyunca davet ettiği sanatçı ve sanatçı kolektiflerinin üretim pratikleri dahilinde ve yaşadıkları şehirlerde hava durumunu, hava akımlarını ve dolaşımını, dahası diğer yüksek ve alçak basınç alanlarını belirlemek, hikayeleştirmek ve kurgulamak için kullanılan sanatsal stratejileri ele almayı amaçlıyor.
Yine bu işbirliği çerçevesinde SAHA Studio’nun Haziran’da başlayan beşinci dönemine Elmas Deniz, Can Küçük ve Burcu Yağcıoğlu davet edildi. Haziran 2022'de SAHA Studio’da araştırma ve üretimlerine başlayan sanatçıların yeni çalışmaları, Mart 2023'te düzenlenen SAHA Studio Açık: World Weather Network günlerinde, projenin diğer katılımcılarından bir seçki ve bir dizi etkinlik eşliğinde izleyicilerle paylaşıldı.
Yayımlanan katkıların listesini ve etkinlik bilgilerini burada görebilirsiniz.
Etkinlik: Kar Var Mı?
Burcu Yağcıoğlu
SAHA Studio
17 Haziran 2023
17:00-18:00
Sanatçı Burcu Yağcıoğlu'nun Nisan ayında m-est.org'da yayımlanan, karı mikrobiyolojik, tarihsel, turistik, evrimsel ve teknolojik bir fenomen olarak ele alan metninden yola çıkan bu sunum performans, P. syringae isimli bakteri ve biyo-tekno-kültürün iklim felaketi ile ilişkisi etrafında şekilleniyor. SAHA'nın daveti ve World Weather Network'e katılımı çerçevesinde şekillenen yazı dizisi, sanatçıların değişimlere, krizlere ve geleceğe verdiği cevapları takip ederek bedenleri, insanları ve coğrafyaları buluşturan somut bir fenomen olarak havanın farklı veçhelerine odaklanıyor.
Etkinlik: KUMAŞ!
Can Küçük & Selin Karcı (Alt Üst)
21 Ocak 2023, Cumartesi
12.00-15.00: Atölye
15.00-16.00: Konuşma
SAHA Studio katılımcılarından Can Küçük ve Alt Üst'ün kurucularından Selin Karcı'nın yürütücülüğünde 21 Ocak, Cumartesi günü düzenlenen atölye, katılımcıların yanlarında getirdikleri kıyafet, çanta, üniforma, şapka gibi kumaş nesneleri ileri dönüştürerek harf, kelime ve söz kullanmadan, birlikte bir pankart yapmasını amaçlar. Hem ürün, hem de atık olarak kumaşın sosyal ve ekolojik yönü etrafında yapılacak tartışmaların sonrasında, Nayira Sirop'un teknik desteğiyle bir nesnenin kesilip açılması, geriye kalan parçaların değerlendirilmesi ve yeni bir hacimde bir araya getirilmesi sürecine odaklanan atölyede, kumaşın malzeme olarak nasıl bir dil ve ifade oluşturabileceği araştırılır. Ardından, genel ziyaretçilere açık şekilde gerçekleştirilecek sohbet, atölye süreci ve çıktılarını, atölye katılımcıları ve yürütücüleriyle birlikte değerlendirmeye ayrılmıştır.
Önemli not: Saat 12.00-15.00 arasında düzenlenen atölye etkinliği 20 katılımcı ile sınırlı olup, katılmak isteyenlerin xxxkucuk@gmail.com e-mailine kayıt yaptırması rica olunur. Atölyede dikiş için gerekli alet edevat ve malzeme bulunacaktır. Katılımcılardan yanlarında kullanmak istedikleri kot, bez, kanvas gibi mukavemetli kumaştan kıyafet, çanta, şapka gibi nesneler getirmeleri rica olunur. Penye, tül gibi akışkan kumaşlar da pankarta dahil edilmek üzere kullanılabilir. Etkinliğin ikinci kısmı olarak 15.00'te başlayan konuşma dili Türkçedir ve katılım için kayıt gerekli değildir.
Fotoğraf: Kıvılcım S. Güngörün
Sergi: World Weather Network
Art Sonje Project Space & (TOGETHER)(TOGETHER)
13 Ekim - 20 Kasım 2022
SAHA Studio sanatçıları Elmas Deniz ve Burcu Yağcıoğlu’nun çalışmaları World Weather Network kapsamında Seul, Kore merkezli Art Sonje Project Space’de açılan sergiye davet edildi.
Art Sonje Project Space ve (TOGETHER) (TOGETHER) mekânlarına yayılan sergi, dünyanın farklı noktalarında bulunan 28 hava durumu istasyonunu ve yürüttükleri projeleri, bu ağa dahil olan 9 partner kurumla yapılan görüşmeler sonucunda seçilmiş bir grup eserle bir arada sundu. Elmas Deniz’in Marmara Bölgesi’ndeki Longoz ormanlarında çektiği iki kanallı video çalışması Keder ile Burcu Yağcıoğlu’nun Ülgen Semerci ile birlikte hazırladığı Firewalk başlıklı sanatçı kitabı da bu kapsamda sergiye dahil oldu.
Detaylı bilgi için sergi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
2022’nin Eylül ayında, World Weather Network kapsamında, SAHA’nın davetiyle yeni bir iş üretmek üzere İstanbul'un kenar mahallelerinde bir yolculuğa çıkmaya karar verdim. Yolculuk kavramı genellikle bilinmeyen bir coğrafyaya uzunca bir süre seyahat etmeyi ifade eder. Benim durumumda ise kendi yaşadığım ve çok iyi tanıdığımı düşündüğüm şehirde üç günlük kişisel bir keşif rotası olarak yeniden formüle edildi. Aşağıda yer alan, 15 Eylül – 17 Eylül 2022 tarihleri arasında Sultangazi, Cebeci, Paşaköy, Kemerburgaz, Karaburun ve çevrelerinde meydana gelen kimi karşılaşmalar ve olayları not ettiğim günlüğüm; tanıdık olduğunu varsaydığım ama bütünüyle yabancı bir topografyanın keşfine dair bir rapor. – Yusuf Sevinçli
İlk bakışta kentsel çeperin küçük ölçekli bir keşfi gibi görünen yolculuk, kısacık bir zaman diliminde yaşadığım "şehir" deneyiminin ötesine geçti. Taksim Meydanı'na sadece yirmi dakika mesafede bambaşka bir dünya vardı. Fotoğraf çekmek için gittiğim – Istanbul’un birçok sakini için anonim – yerler, çok da misafirperver olmayan, yabancı ve sahipsiz bölgeler gibi önüme serildi. Yaşadığım ve bildiğim semtlerden daha önce duyduğum ve haberdar olduğum (ama hiç görmediğim) yerlere bu ani geçiş, beni şehrimin ölçeğiyle – İstanbul’un ne kadar vahşice geniş, insafsız ve delicesine kontrolden çıkmış bir şehir olduğu gerçeğiyle yüzleştirdi.
Taksim Meydanı’ndan yarım saat uzaklıkta Başakşehir uzanıyor. Yeni havalimanını – şehrin son el değmemiş orman arazisi olan Kuzey Ormanları’nı yok eden – otoyola bağlayan bölge artık bir beton, asfalt ve gökdelen ormanına dönüşmüş halde. İnsan hayalgücünün yetmeyeceği bir ölçeğe tekabül eden bu boyutları ilk elden deneyimlemek sadece var olduklarını bilmekten farklı ve şok edici.
Yine şehir merkezine yarım saat mesafedeki Cebeci mevkiinde bulunan eski mermer ocaklarında da benzer bir deneyim yaşadım. Yüzlerce yıllık tarihi olan bir bölgenin kalbine uzak sayılmayacak bu taş ocakları, dünyanın dipsiz derinliklerine, bir kurşun deliği gibi açılıyor. Sadece on dakikalık araba yolculuğunun ardından kendinizi eski zamanlarda Belgrad Ormanı ve Kemerburgaz'dan şehir merkezine su taşıyan, tüm dünya için tarihi miras değeri olan Mağlova Su Kemeri'nde buluyorsunuz. Şehrin bu farklı katmanlarının yan yana gelmesi insanda ezici bir his uyandırıyor.
Yolculuğum sırasında çok az insanla tanıştım. Bunlardan biri, Cebeci'deki mermer ocakları civarında, hiçliğin ortasında dolaşan altmış yaşlarında bir adamdı. Kendi deyimiyle, can sıkıntısından ve biraz temiz hava almak için evden ayrılıp yürüyüşe çıkmıştı. Kontrolsüz sanayileşmenin çevreyi harap ettiği, görülecek hiçbir şeyin olmadığı bir manzaranın ortasında sürüklenmesi, doğaya aykırı, absürd bir ortak yaşam biçiminin tezahürüydü.
Yolculuğumun üçüncü gününde kendimi Karadeniz kıyısında, yeni İstanbul Havalimanı yakınlarındaki Karaburun'da buldum. Denize giren insanlarla dolu kumsaldan iniş için alçalan uçakların bize yaklaştığını görebiliyorduk. Kumsalın yanı başındaki tepeye doğru arabayla beş dakika daha devam edince iniş pistinin az ilerisinde olduğumuzu farkettik. Etrafta koyun otlatan çobanlar ve tek katlı mütevazı evlerinin bahçesinde toprakla uğraşan insanlar vardı; hemen yanı başında havalanının devamı olan ve artık var olmayan bitki örtüsüyle çorak bir arazi uzanıyordu. Piste iniş için alçalan uçaklar üzerimizden geçerken yerin sarsıldığını hissedebiliyordunuz; uçakların uğultusundan çoban köpekleri bile paniğe kapılıyordu. Tıka basa dolu plajın, koyun otlatan çobanların ve bahçeli evlerin bu devasa havalimanına yakınlığı çarpıcı bir tezat oluşturuyordu… Dünyanın en iddialı, en büyük ve ödüllü havalimanlarından biri karşınızda; oysa arkanızı döndüğünüzde yüzleşeceğiniz gerçek bambaşka: çevresel bir felâket.
Sanatçının izniyle. SAHA Studio programı kapsamında SAHA'nın desteğiyle üretilmiştir.
World Weather Network (Dünya Hava Durumu Ağı) hakkında:
“Dünyanın hava durumu eskisi gibi değil. Buzulların eridiğini ve su seviyelerinin yükseldiğini görüyoruz. Bazı araziler sular altında kalırken bazıları yanıyor. Her yer ısınıyor. İklim acil durumuna yanıt olarak kurulan World Weather Network dünya çapında 28 sanat kuruluşu tarafından kurulan hava istasyonlarından oluşan bir bir aradalıktır ve bakmak, dinlemek, öğrenmek ve harekete geçmek için bir davettir. 21 Haziran 2022'den 21 Haziran 2023'e kadar sanatçılar, yazarlar ve topluluklar yerel hava durumuyla ilgili gözlemlerini, hikayeleri, düşüncelerini ve görüntüleri paylaşarak, ses ve bakış açılarından oluşan bir takımada oluşturacaklar. İklim bilimcileri ve çevrecileri bir araya getiren World Weather Network, farklı dünya görüşlerini ve hava durumunu birden çok bölge ve dilde anlamanın yöntemlerini bir araya getiriyor. İklim bilimcileri, çevreciler ve farklı topluluklar, platform aracılığıyla birçok yerde yerel olarak gerçekleştirilen ve çevrimiçi olarak düzenlenen çeşitli özel etkinlik programlarına katılacaklar. Yıl boyunca, London Review of Books, World Weather Network’e dahil olan yazarlardan özel raporlar sipariş edecek. Her kuruluş kendi yerel hava durumunu bildirirken, bu "hava durumu istasyonlarının" her biri dünya atmosferinin aşırı ısınmasıyla bağlantılıdır. World Weather Network, dünyanın hava durumuna ve iklimine yanıt vermenin alternatif yollarını sunarken bakmak, dinlemek, öğrenmek ve harekete geçmek için bir davet niteliğindedir.”
Katılımcılar:
ARTANGEL, Londra
ARTINGENIUM, San Sebastián
ART JAMEEL, Dubai
ARTSONJE CENTER, Seul
BUNDANON, Yeni Güney Galler
DHAKA ART SUMMIT, Bangladeş
ENOURA OBSERVATORY, Japonya
NICOLETTA FIORUCCI FOUNDATION, Grasse
FOGO ISLAND ARTS, Newfoundland
FONDAZIONE SANDRETTO RE REBAUDENGO, Torino
HOLT-SMITHSON FOUNDATION, New Mexico
ICELANDIC ARTS CENTRE, Reykjavik
IHME HELSINKI, Helsinki
KHOJ, Yeni Delhi
MALI, Lima
MCAD, Manila
NEON, Atina
NGO, Johannesburg
WAAG, Amsterdam
RUYA FOUNDATION, Irak
SAHA, İstanbul
SOPHIA POINT, Guyana
TERRA FOUNDATION, Comporta
TE TUHI, Aotearoa / Yeni Zelanda
UCCA, Pekin / Qinhuangdao
YINKA SHONIBARE FOUNDATION, Lagos / Ijebu
32 DEGREES EAST, Uganda
www.worldweathernetwork.org
2019’dan beri çalışmaları süren bu ağa katılan sanat kurumlarının küresel iklim acil durumuna cevaben dünyanın farklı köşelerinde, okyanuslarda, çöllerde, dağlarda, tarım arazilerinde, yağmur ormanlarında, gözlemevlerinde, deniz fenerlerinde veya şehirlerde sembolik birer "hava durumu istasyonu" kurması planlanıyor. Kuzey yarımkürede en uzun gün olan 21 Haziran 2022'den başlayarak bir yıl boyunca sanatçı ve yazarlar, yerel hava durumu ve ortak iklimimiz hakkında gözlem, hikaye, görüntü ve hayallerini "hava durumu raporları" olarak paylaşıyor ve bu yeni küresel platformda farklı seslerden ve bakış açılarından oluşan bir takımada yaratıyorlar.
Hava durumuna bakmanın, dinlemenin ve onunla yaşamanın farklı yollarını sunan yazar ve sanatçıların hava raporları, World Weather Network platformunda farklı yerlerden paylaşılacak: Himalayalar, Irak'taki Mezopotamya Bataklıkları ve Arap yarımadasının çölü; Utah'daki Büyük Tuz Gölü ve Güney Pasifik'teki 'Büyük Kiwa Okyanusu'; Newfoundland kıyılarında, Baltık Denizi ve Kuzey Kutup Dairesi sularındaki 'buzdağı sokağı'; Guyana'da tropikal bir yağmur ormanı ve Nijerya'da Ijebu'da tarım arazisi bu istasyonlardan sadece birkaçı. Sanatçılar ve yazarlar Japonya'daki Kanagawa ve Filipinler'deki Manila'daki gözlemevlerinde çalışırken Çin'deki bulut verilerine ve Fransa'daki likenlere bakıyorlar. Peru, Bask Ülkesi ve İzlanda'daki Snaefellsness yarımadasının kıyısındaki deniz fenerleri, Dakka, İstanbul, Johannesburg, Londra ve Seul gibi şehirler de World Weather Network’ün istasyonları arasında.
m-est.org hakkında
2011’de kurulan m-est.org çevrimiçi bir yayındır ve sanatçı merkezli bir inisiyatif olarak hayal edilmiştir. Düşünme alanı olarak kurgulanmış olan m-est.org’da sanatçıların işleri, görsel pratikler üzerine, etrafında yazılar yayınlanmaktadır. m-est.org’da sanatçılar ve kültür üreticilerinin merak ettikleri ya da ilgilendikleri konuları okuyuculara açar. Bu alanda Türkiyeli sanatçıların yoğunluğu, var olduğumuz yerden yola çıkarak genişleyen bir ağ ile ilişkilendiğimizin altını çizme amacını taşır; süreçte bizi kısıtlayanlar sadece kendi ilgilerimiz, ilişkilerimiz ve yakınlıklarımızdır. m-est.org’un ana prensiplerinden biri her zaman çevrimiçi bir şekilde ücretsiz ulaşılabilecek olmasıdır.
London Review of Books (LRB) hakkında
World Weather Network’e paralel olarak, yıl boyunca her iki haftada bir, London Review of Books'a katkıda bulunan bir kişiden, World Weather Network lokasyonlarından birindeki iklim veya hava durumunu kapsayan, LRB bülteni olarak ve LRB ve Dünya Hava Durumu Ağı web sitelerinde eş zamanlı olarak paylaşılacak bir gönderi yayınlanacaktır. Bunlar arasında Johannesburg'da şimşeklerle ilgili yazan Rosa Lyster, Delhi’deki sıcaklardan bahseden Skye Arundhati Thomas, Pekin’deki havadan bahseden Mimi Jiang, İstanbul'da Izzy Finkel ve Lagos'tan Adewale Maja-Pearce sayılabilir.
Izzy Finkel'ın yazısını okumak için: The Weather in Istanbul, Temmuz 2022, London Review of Books
Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.