SAHA, 23 Mart–10 Haziran 2018 tarihleri arasında Neues Museum’da “Border of Time” başlığıyla gerçekleşen sergide yer alan Ahmet Doğu İpek’in yayınının üretimine destek verdi.
Türkiye’den Bilge Friedlaender, Füsun Onur ve Ahmet Doğu İpek’in çalışmalarını biraraya getiren “Border of Time”, bu sanatçıların sahip olduğu ortak sessiz yaklaşımı vurguluyor. Zaman kavramına odaklanan sergi, ismini Michel Foucault’nun ‘zamanın sınırı’ ifadesinden ödünç alıyor.
Sergi kapsamında Ahmet Doğu İpek tarafından hazırlanan sanatçı kitabı, İpek’in müzede yer alan “Günler” serisinden 89 çalışmadan ve “Yıldızlar (Gece)” adlı eserinin görsellerinden oluşuyor. Bu görsellere, küratör ve yazar Selen Ansen’in eserlerden ilham alarak kaleme aldığı “Nyx” adlı şiiri eşlik ediyor.
Toplamda 157 parçadan oluşan “Günler” serisi, Temmuz 2016–Mart 2017 tarihleri arasında, her gün bir siyah karenin eklenmesiyle oluştu. Her bir parça, siyah suluboya damlatılan pamuklu kağıdın herhangi bir araç olmaksızın ve durmadan hareket ettirilmesiyle meydana geldi. Yaklaşık bir saatlik meditatif bir sürecin ardından ortaya çıkan bu işler, bütününde yapıldıkları dönemin soyut kaydını tutan kara bir günlük gibi de değerlendirilebilir. Günler serisinin devamı niteliğindeki “Yıldızlar (Gece)” adlı çalışma ise büyük, kalın, pamuklu bir kağıdın siyah Hint mürekkebiyle tamamen boyanmasıyla ortaya çıkan koyu karanlığın üzerine iğnelerle atılmış sayısız çentiğin yarattığı galaksi benzeri bir kompozisyondan oluşuyor. Her gün düzenli bir şekilde kağıdın üzerine atılan çentiklerle ortaya çıkan bu performatif çalışma, gökyüzünü karartılmış bir fanus gibi tahayyül eden bir çocuğun, saf denebilecek bir duyguyla karanlığın ardındaki ışığa ulaşma çabasını betimler.
Ahmet Doğu İpek’in (1983, Adıyaman) çalıma pratiği özenli ve titiz olarak tanımlanabilir. Sanatçı, meditatif bir stil ile, suluboya ve kurşun kalem gibi geleneksel materyalleri kullanmasına rağmen yenilikçi bir tekniğe de sahip. Çok katmanlılık, karmaşıklık ve siyahlık, sanatçının eserlerindeki ortak özellikler olarak görülebilir. Siyah rengine olan takıntısı, özellikle bu ortak zemini derinlikle keşfetmesine olanak veriyor. Ahmet Doğu İpek, bireysel üretimlerinin yanı sıra başka sanatçılarla geliştirdiği işbirlikleri aracılığıyla farklı medyumlar kullanarak üç boyutlu, mekâna özgü çalışmalar da gerçekleştiriyor. Sanatçı, ilhamını postmodern toplumlardan alıyor olsa da, “kitle” kavramı ve Negri & Hardt, Canetti, Harvey ve Calvino gibi düşünürlerin teorilerinden de esinlenen eserleri Piranesi ve Doré gibi 18. ve 19. yüzyıl sanatçılarının işlerini andırır. İpek’in çalışmaları, yaşadığı şehir olan İstanbul ile de güçlü bir bağ kurar. Sanatçının tüm eserleri, kişisel ve kamusal, kültürel ve entelektüel hafıza kaybını, zamana karşı rekabetin işlevsizliğini ve hiçbir şeyin statik kalamama durumunu hatırlatır.
Neues Museum, yeni deneyimler ve bakış açıları sunarak, sanatı, insanları ve mimarlığı biraraya getirmeyi hedefler. Mimar Volker Staab tarafından tasarlanan ve 1999 yılının Ekim ayında inşaatı tamamlanan, Bavarya Özgürlük Eyaleti tarafından yönetilen Nürnberg merkezli Neues Museum, 3.000 m²’lik koleksiyon ve sergi alanı ile 1950’lerden günümüze uzanan sanatı ve tasarımı sergiler. Neues Museum, geçici sergiler düzenlerken üç ana stratejiyi takip eder. Monografik sergiler yerel ve uluslararası sanatçıların eserlerine odaklanırken, temalı sergiler ise güncel sanatsal hedefler doğrultusunda geliştirilir. Bir diğer sergi teması, kurumlar ve özel koleksiyonerler tarafından oluşturulan koleksiyonlardır. Kurumun daimî hedefi ise, koleksiyon ve sergi arasında bir diyalog yaratmaktır.
SAHA “Koloni” sergisine üretim desteği verdi.
SAHA, Fatma Bucak’ın Fondazione Merz’de düzenlenen kişisel sergisine destek verdi.
SAHA, Erdem Taşdelen’in VOX — Centre de l'image contemporaine’daki kişisel sergisine destek verdi.
Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.