TR EN
KASIM 2023 - HAZİRAN 2024

İrem Günaydın

İrem Günaydın

İrem Günaydın (d. 1989, Istanbul) İstanbul, Türkiye'de yaşıyor ve çalışıyor. Foundation diplomasını 2011 yılında Chelsea College of Art and Design'dan aldıktan sonra 2014 yılında Londra'daki Central Saint Martins Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar bölümünden mezun oldu. Son kişisel sergileri arasında THE PILL'deki (İstanbul, 2022 & 2020) "Scripted Expanded Molded I" ve "Salad Cake "in yanı sıra "Entrée," March Studio (Ayvalık, 2021), "From A Tummy To The Sky Via A Mouth," Ark Kultur (İstanbul, 2017) ve "Ænd," Torna (İstanbul, 2016) yer almaktadır.

2023 yılında Künstlerhaus Stuttgart, Almanya'da burslu misafir sanatçı programına davet edilen İrem Günaydın'ın sanatsal pratiği, sanatçı olma kavramının temel keşfi üzerine odaklanır. Çalışmaları, sanat tarihinde sıkıca örülmüş dokuları, bireysel özerkliği, otantiklik fetişini işlemeye yöneliktir. Bu tutum, kendisinin yeni bir merkez, özgün ve tekil bir gerçeklik kurmadan düşünmesine olanak tanır. Günaydın sanatsal pratiğinde metin ve imge arasında dolaşmanın yollarını araştırır. Pratiği genellikle yazma eylemi etrafında örgütlenir; hareketli görüntüleri, özgün baskı çeşitlerini, ve heykelsi öğeleri bir araya getiren yerleştirmeler biçiminde ortaya çıkar. Sanat tarihi, edebiyat, film ve müzikten ilham alarak, tarih yazımını minör anlatılar ve çağdaş popüler medya unsurlarıyla yapıbozuma uğratır. Pratiğinde, "Ben" kavramının teşhis edilmesi ve onun sanatsal ifade üzerindeki etkilerini araştırır.

Yazılı eserlerinde, Günaydın kendisini farklı parçalara ayırır; ve bu parçalar anlatılarda birbirlerini izleyen ve birbirleriyle konuşan izleyicilere dönüşür. Bu süreçte sanatçı olarak yaşamanın ekonomik gerçeklerini ve sanat üretiminin bir iş olarak tanınmasıyla ilgili sorunları ele alır. Çalışmaları, senaryo yazımı ve çeviriyi araç olarak kullanarak; film, performans ve kamusal enstalasyonları içeren işbirlikçi yinelemeleri kapsar.

.

OPUS: BİR PARA-OPERA YAPISI

TABLO

1.     KONVOLUT
1.1.           MUSAKHAN
2.     DÜNYA MAHKEMESİ

Belki,

OPUS: Bir Para-Opera Yapısı, metin, tasarım ve sahne sanatlarını içeren, duvarsız ve uzun vadeli araştırmaya dayalı bir temeldir. OPUS'u, iştirakçilerimle ilişkilerimizi birlikte inşa etmek, desteklemek ve sürdürmek için bir iskele olarak görüyorum. Ayrıca, bir sanatçının ulaşmasının zor olacağı yüksekliklere ve alanlara erişim sağlayacağını düşünüyorum. OPUS, destek, yapı, adalet, protesto, direniş ve hakikatin kesişimindeki bir araştırmayı temsil ederOPUS’u bu kavramlar arasındaki çizginin nereye çekileceğini, nerede geri çekileceğini, nerede yaklaşıp nerede uzaklaşacağını araştıran bir yapı olarak hayal ediyorum. OPUS araştırma ve iş birlikleri yoluyla nefes alan dinamik bir içerik tablosu oluşturma girişimidir.

Bir yöntem olarak OPUS.
Bir süreç olarak OPUS.
Bir yaklaşım olarak OPUS.

Bir para-opera'nın ne olabileceğini hayal etmek için “para-”nın ne anlama geldiğine bir göz atmak gerekir. “Para’’ birçok kök kelimenin ön ekidir. “Kenarında”, “yanında”, “dışında” veya “karşısında” anlamını taşır. Örneğin, “paranoya”, ötesinde veya yanında anlamına gelen “para-” kelimesinden türetilmiştir ve “aklın ötesinde” olma durumunu ifade eder. Benzer şekilde, “parazit”, ev sahibinin besinine karşı veya ev sahibinin dışında bir organizma anlamına gelir. “Para’’ ön eki, çeşitli bağlamlarda yakınlık, bitişiklik veya zıtlık ifade eden uzamsal veya kavramsal bir ilişkiyi işaret eder. Ön ekli terim ile göndergesi arasındaki ilişkiyi anlamak için önemli bağlamsal ipuçları sağlar. “Para-” dan yola çıkarak OPUS'u inşa etmek için kavram aracı olan parafiction'ı kullanacağım. Parafiction, gerçeğin ve bilginin sunulduklarını, ortama indirgenemeyeceği konusunda farkındalık yaratır. Başka bir deyişle, kavramların gerçekliğini ve özgünlüğünü sorgusuz sualsiz kabul etmek yerine, parafiction bu medyayı yöneten kurumsal ve söylemsel yapılara dikkat çeker. Parafiction, hakikati reddetmek için bir yol değildir, hakikat sonrası çağın belirleyici özelliği olan siyasetle bağlantısını vurgulamak için bir yoldur. 

OPUS, gerçek ve kurgu arasındaki ayrımı, yap-boz yoluyla parafictional bir metotla bulanıklaştırmaya çalışır. Gerçeklerin sunumu ile gerçeklerin mantığı ve kurgunun mantığı arasındaki sınırı bulanıklaştıran anlaşılabilirlik biçimleri arasında bağlantı kurmak için modeller aramaya çalışır. Ne de olsa Jacques Rancière'in bir zamanlar dediği gibi, “Tarih yazmak ve hikâye yazmak aynı hakikat rejimine tabidir.” OPUS'u şekillendiren bir diğer kavram olan para-edebiyat söylemi, sanatsal ifadenin incelikli araştırılmasına davet eder ve edebi duyarlılıklar ile eleştirel teori arasında köprü kurar. Geleneksel anlatılara meydan okur ve izleyicileri salt eleştirinin ötesinde çok yönlü düzeylerde metinsellikle ilişki kurmaya davet eder. Sanat eleştirmeni Rosalind Krauss bu terimi Postyapısalcılık ve Paraliter adlı metniyle tanıtmıştır. Krauss, “Paraliter, tartışmanın, alıntının, taraflılığın, ihanetin ve uzlaşmanın alanıdır, ancak birliğin, tutarlılığın ya da çözümün alanı değildir” diyor. Opus Türkçe’de “iş” anlamına gelir. Aynı zamanda bir bestecinin kompozisyonunu da ifade eder; Latince opus kelimesinin çoğulu opera’dır. OPUS projesi içerikler olarak yapılandırılmıştır. Şu anda üzerinde çalıştığım ilk içerik Konvolut. Bu terim Walter Benjamin'in Das Passagen-Werk [Pasajlar] metinlerinin bölümlerini gruplamak için kullanılıyor. Almanya'da konvolut'un yaygın bir filolojik kullanımı vardır: büyük ya da küçük bir topluluğu ifade eder -- kelimenin tam anlamıyla, birbirine ait metinlerin ya da basılı materyallerden oluşan bir demeti temsil eder. 

Yavaş yavaş Konvolut'u oluşturacak pasajlar yazıyorum. Yazdığım her pasaj davet edilen iştirakçilere gönderilir; karşılığında onlar da kendi el yazılarıyla pasajları yeniden yazar. İştirakçlerin cümlelerindeki O, P, U ve S harfleri dijital olarak çizilir ve pasajın geri kalanına dahil edilir. Konvolut'un ilk bölümünün adı, Filistin'in ulusal yemeği: Musakhan.

‘’AKDENİZ’İN DOĞU KIYISINDA, GECEYİ AYDINLATAN PATLAMALARIN ARASINDA BİR ANNE SUMAKLA BAHARATLANDIRDIĞI, KARAMELİZE SOĞAN, ÇAM FISTIĞI VE TABUN EKMEĞİ İLE HAZIRLADIĞI MUSAKHAN YEMEĞİNİ PİŞİRİR.’’

Pasajlar Hamaset adlı, özel tasarlanan bir yazı karakteri kullanılarak yazılır. OPUS için özel olarak tasarlanan bu yazı karakteri, kavramsal bir jest olarak operanın ihtişamını çağrıştırmayı amaçlar. Hamaset Arapça'dan alıntı bir sözcük olup “coşku, aşırı cesaret, kahramanlık” anlamına gelir. Arap edebiyatında yapay bir destanı ifade eder. Aynı zamanda dinleyicileri etkilemek veya heyecanlandırmak için yapılan abartılı bir ifade olarak kullanılır. Günümüz Türkçesinde siyasetçiler Hamaset terimini bir fiil haline getirmiş ve sıklıkla popülizm ve demagoji ile değiştirmişlerdir. OPUS ilerledikçe, Hamaset yazı ailesi, her içeriğe kavramsal olarak uyan özel tasarlanan versiyonlarla genişleyecektir. Hamaset’in dışı anıtsal, keskin ve dikenli, içi ise diyalektik bir gerilim yaratmak için yumuşak ve yuvarlaktır. Ayrıca sadece büyük harflerden oluşmaktadır.

Sistemin doğuşu – OPUS harflerinin yinelenmesi ve ısmarlama yazı karakteri Hamaset’in yaratılması – SALT'ta on yıl boyunca kullanılan Kraliçe adlı tipografik sistemden esinlenmiştir. Kurum, tasarımcıları özel bir yazı karakterine entegre edilen S, A, L ve T harflerini yorumlamaya davet etti ve Kraliçe’yi kurumun çevrimiçi ve basılı iletişim aracı olarak kullandı. 2022'de Kraliçe ile Yunan tanrısı Dionysos, Zeus'un oğlu, metamorfoz tanrısı arasında, yıkıcı ve dönüştürücü doğalarını vurgulayan bir analoji yazdım. Dionysos gibi Kraliçe de geleneksel normlara ve yapılara meydan okuyor, deneysel yaklaşımıyla marka ve kurum arasındaki çizgileri bulanıklaştırıyor. Akışkanlığı ve geleneksel cinsiyet rollerini reddetmesiyle bilinen Dionysos, statükoya ve ataerkil düzene karşı isyanı sembolize eder. Benzer şekilde, Kraliçe’nin varlığı da katı kimliklere ve onların desteklediği yerleşik sistemlere yönelik bir tehdidi temsil eder. Dionysos ve Kraliçe gibi, Konvolut da sabit bir yeri olmayan gezgin bir tanrıdır; mevcut sosyal gerçekliklere dayanan senaryolar yaratmak için dünyayı dolaşır veya pasajlar oluşturmak için aktif olarak sosyal bir alana girer. O, P, U, S harflerinin her pasaj için farklı bir el yazısıyla yinelenmesiyle, projenin ontolojisi yalnızca tanımlanmayacak ya da gösterilmeyecek, hayata geçirilecektir. 

Dünya Mahkemesi’nin kavramsal çerçevesi üzerinde halen çalışmakta olduğum için fazla bilgi veremiyorum. Bu çalışma, edimsellik, hukuk ve tiyatro arasındaki ilişkiyi ve bunların hakikat ve adalet çağrışımlarını, tarihsel olarak teatral bir doğaya sahip olan mahkeme salonu metaforu üzerinden incelemeye çalışmaktadır. Dünya Mahkemesi için kullanılmak üzere Hamaset yazı karakterinin yeni bir aile üyesini tasarlamak istiyorum.

Devam edecek…

DİĞER SANATÇILAR

Bu web sitesinde size daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanılmaktadır. Kullandığımız çerezleri görüntüleyebilmek ve daha fazla bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.